Borsa İstanbul (BIST 100), Eylül ayına güçlü büyüme ve PMI verileriyle başlasa da hem içerideki siyasi gündem hem de küresel riskler nedeniyle baskı altında.

Ağustos sonunda açıklanan büyüme ve PMI verileri beklentilerin üzerinde gelirken, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıkladığı enflasyon verisi piyasa beklentilerine yakın gerçekleşti. Ancak asıl belirleyici veri, 3 Eylül’de açıklanacak olan TÜFE olacak.

Bu haftanın en kritik gelişmelerinden biri ise TCMB’nin Perşembe günü açıklayacağı faiz kararı. Ekonomistler 250-300 baz puanlık indirimi öngörse de, yüksek enflasyon ve siyasi riskler kararı sınırlı pozitif olarak yorumlanıyor. Özellikle aynı gün görülecek siyasi davalar, piyasada belirsizlik yaratıyor.

Küresel ve Tarihsel Perspektif

Eylül ayı, hem küresel hem de yerel piyasalarda tarihsel olarak “düşüş ayı” olarak biliniyor.

• S&P 500 endeksi, son 34 yılın ortalamalarına göre en düşük getiriyi Eylül ayında sağladı.

• BIST 100, son 5 yılın 4’ünde Eylül ayında negatif kapanış yaptı. Ortalama performans ise %-2,3 seviyesinde kaldı.

1929’daki Büyük Buhran ve 2008’de Lehman Brothers iflası gibi kritik krizlerin Eylül ayında yaşanmış olması, yatırımcıların kolektif hafızasında bu ayı “riskli dönem” olarak kodladı.

Fonlarda Yönelim

Artan belirsizlikler yatırımcı davranışlarına da yansıyor:

• Para piyasası fonlarına Ağustos başından bu yana yaklaşık 20 milyar TL giriş oldu.

• Eurobond fonları, siyasi risklere karşı küresel faiz indirim beklentileriyle öne çıkıyor.

• Altın fonları, rekor seviyelere çıkan ons fiyatlarıyla güçlü talep görüyor.

Sonuç olarak, Eylül ayında hem küresel hem de yerel gündem piyasaların yönünü belirleyecek. Tarihsel olarak “zayıf ay” görünümüyle bilinen bu dönemde yatırımcıların risk iştahı görece düşük kalıyor.